2019 Sağlık Karnesi

Türk Tabipleri Birliği 2020 yılına girerken bir Türkiye’nin sağlık karnesini yayınladı. Sağlık Bakanlığı (SB), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) tarafından yayınlanmış veriler içinden öne çıkan başlıklar şöyle:

Türkiye’de Toplumsal Sağlık Düzeyi ve Sağlıkta Eşitsizlikler:

Türkiye’de 2018 yılında 11 bin 629 bebek, 14 bin 240 beş yaş altı çocuk yaşamını kaybetti. Başka bir ifadeyle, her bin canlı doğuma karşılık 9.3 bebek birinci doğum gününü göremeden, 11.4 beş yaş altı çocuk da beş yaşından önce öldü.

Bebek ölüm hızı (BÖH) en düşük olduğu ilde binde 5.0, en yüksek olduğu ilde ise binde 15.3’tür. BÖH’ün en iyi ve en kötü olduğu iller
arasındaki fark 3 katından daha fazladır

5 Yaş altı ölüm hızı ise en düşük olduğu ilde binde 5.0, en yüksek olduğu ilde ise binde 19.1’dir.  En iyi ve en kötü iller arasındaki 3.8 kat fark bulunuyor.

İller arasındaki sosyo-ekonomik eşitsizlikler giderilebilseydi, 2018 yılında yaşamını kaybeden bebeklerden 5 bin 373’ü ile 5 yaş altı çocuklardan 7 bin 989’unun ölümüne engel olmak mümkün olabilecekti.

Türkiye’de Tıp Fakülteleri, Tıp Eğitimi ve Hekim Göçü:

Türkiye’de 2019 yılında 117 devlet ve vakıf üniversitesine öğrenci kaydı yapıldı.  Bu tıp fakültelerinden 38’inin mezuniyet öncesi eğitim programı akreditedir. 69 tıp fakültesinin ise mezuniyet öncesi eğitim programlarının asgari standartlarını taşıyıp taşımadıkları bilinmemektedir.

YÖK, 2019-2020 eğitim-öğretim döneminde 5’i yurt dışında olmak üzere, 122 tıp fakültesi için 15 bin 500 öğrenci kadrosu ilan etti. YÖK’ün verilerine göre, her bir tıp fakültesi için ortalama 123 öğrenci kontenjanı açıldı. 

Bununla birlikte, 2019 yılında 1047 hekim, başka bir ifadeyle, yaklaşık 9 tıp fakültesinin birinci sınıf öğrencisi sayısı kadar hekim, başka bir ülkede çalışabilmek için Türkiye’den göç etti.

Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı:

Türkiye’de, sağlık için yapılan harcamaların GSYİH’deki payı son üç yıldır düzenli olarak azaldı.  Bu pay, 2015 yılında %5.4’ken, 2018 yılında %18’lik bir azalmayla, %4.4 oldu. Bu payın TL olarak karşılığı yalnızca 165 milyar 234 milyon. Türkiye’de bir yandan sağlık harcamalarının payı azaltılırken, diğer yandan sağlık harcamaları içinde kamu tarafından yapılan harcamaların payı da azalıyor. Bunun karşılığı olarak kişilerin sağlık hizmetleri için yapmak zorunda oldukları harcama yıllar içinde daha da artıyor. 

2018 yılında kişi başına düşen ortalama sağlık harcaması 2030 TL’nin, 1411 TL’si kişilerin cebinden çıkarken devlet, kişi başına sadece
ortalama 619 TL sağlık harcaması yaptı.

2018 yılında kişi başına yapılmış olan ortalama 2030 TL sağlık harcamasının sadece 88 TL’si koruyucu sağlık hizmetleri için yapıldı

Sağlıkta Şiddet:

Sağlık Bakanlığı’nın “Şiddet Vakaları Raporu” başlığındaki verilere göre, ülke genelinde sağlık emekçilerine yönelik olarak; 2018 yılında
12 bin 179 sözel, 661 fiziksel, 3 bin 1 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 15 bin 841 şiddet vakası yaşandı, bunlardan yalnızca 11 bin 204 olgu yargıya taşındı.

1 Ocak-31 Temmuz 2019 tarihleri arasında da 8 bin 498 sözel, 211 fiziksel, 2 bin 22 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 10 bin 731 sağlık emekçisine yönelik şiddet vakası gerçekleşti. Aynı tarihler içinde bunlardan sadece 6 bin 726 olgu yargıya taşındı.

Çalışma Koşulları ve Özlük Hakları:

2019 yılı Aralık ayı itibarıyla hekim ücretlerindeki erime, ücretler arasındaki eşitsizlikler derinleşti. Aralık 2019 itibarıyla kamuda
çalışan hekimlerin maaş ve sabit ödemelerinin toplamı; 1. derece 4. kademedeki uzman hekim için 7 bin 344 TL (1100 dolar), 8. derece 3. kademedeki pratisyen hekim için 5 bin 652 TL (847 dolar), Toplum Sağlığı Merkezinde çalışan 1. derece 4. kademedeki pratisyen hekim için 6 bin 174 TL (925 dolar), A Sınıfı 4 bin kişilik nüfusa hizmet veren aile hekimliği yapan pratisyen hekim için 10 bin
350 lira (1551 dolar ), 4924 Sayılı Kanuna göre çalışan uzman hekim için 12 bin 550 TL (1881 dolar), 4924 Sayılı Kanuna göre çalışan pratisyen hekim için 7 bin 396 TL (1108 dolar) kadardır.

Özel sağlık birimlerinde ortalama bir ücretten söz etmek mümkün değildir. Ciroya yönelik bir ücretlendirme söz konusudur ve bu ücretlendirme her geçen gün hekimler aleyhine değişmektedir.

Emekli hekimlerin ücretleri arasında da ciddi farklar vardır. SSK, Bağ-Kur emeklisi hekimler çok düşük ücretlerle yaşamlarını
sürdürmek zorunda bırakılmaktadır. Emekli Sandığı’ndan 30 yıl çalışıp emekli olan hekimin 2019 yılı Aralık ayı itibarıyla maaşı yalnızca 5bin 860 TL’dir. (876 dolar)

Bulaşıcı Hastalıklar:

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan veriler göre, Türkiye’de bulaşıcı hastalık konusunda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ne var ki hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gözlemleri bu verilerle uyumlu değildir. Örneğin, yüz bebek ve çocuktan 96-98’inin tüm aşılarının yapıldığı belirtilmesine karşın, DSÖ’nün kızamık hastalığı ile ilgili Türkiye verileri bunu doğrulamamaktadır.

DSÖ verilerine göre, Türkiye’de 2017 yılı itibariyle toplam kızamık vaka sayısı 69 iken, 2018 yılında 510’a, 2019 yılının ilk 9 ayında da
önceki yılın aynı dönemine göre, 5.2 kat artarak, 2 bin 666 vakaya ulaşmıştır.