Sağlıkta “Geriye” Dönüşüm

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun geçtiğimiz ay “akılcı ilaç kullanımı” ve “bilinçli ilaç tüketimi” çalışmalarına başlayacaklarını duyuran açıklamasından sonra ilaç, reçete ve tıbbi malzemelerde vatandaşları yakından ilgilendiren düzenlemeler gündeme geldi.

Reçete Eziyeti

 Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) 01 Ekim 2014 tarihindeki değişiklikle e-reçete düzenlenmeksizin yapılacak ilaç temini tartışmalara yol açtı. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile yapılan anlaşmayla kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, arteriyel hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diabet, parkinson, kronik ve nükseden üveitler, tiroide bağlı oftalmopati ve sempatik oftalmi, kuru göz sendromu gibi kronik hastalıkları olanlar bir yılda iki kere reçete yazdırarak ilaçlarını temin edebiliyorlardı. Son SUT değişikliği ile SGK altı ayda bir reçete gerekliliğini üç ayda bire düşürdü. Böylece kronik hastalığı bulunanlar yılda iki kere reçetelendirme yerine dört kere reçetelendirme ile ilaçlarını kullanabilecekler. Hasta yakınları tarafından bu düzenleme evden çıkamayacak güç durumda olan hastaları mağdur edeceği nedeniyle eleştiriliyor. Genel Sağlık Sigortası (GSS) Genel Müdürü İsmet Köksal tepki çeken düzenleme üzerine yaptığı açıklamada erişim konusunda aile hekimliği uzmanlarının söz konusu ilaçları reçete edebileceğini, gerekli gördüğü durumlarda hastanın ayağına giderek reçete yazabileceklerini belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından yükümlülükleri her geçen gün daha da arttırılan aile hekimlerinin kronik hastalığı bulunan vatandaşlar için reçete hizmeti sunmaya başlaması, aile hekimleri tarafından da tepkiyle karşılandı.

İlaçta Katkı Payı

SGK, SUT’un “Eşdeğer İlaç Uygulaması”na ilişkin maddesini geçtiğimiz Temmuz ayında yeniden düzenlemişti. Buna göre 13 etkin maddenin toplam 15 eşdeğer grubunda ‘‘Taban birim fiyat uygulaması”na geçilerek ilaç fiyatları için ödenecek fark ücretinde artışlar yaşandı. Bazı ilaçların düzenleme sonrasında fiyatları ortalama iki katına yükseldi. SGK’nın belirlediği eşdeğer gruplarına göre toplam 218 ilaç bulunuyor ve bunların 188 tanesi yerli üretim iken 30 tanesi ithal ilaçlardan oluşuyor. 15 eşdeğer grubundaki ilaçların fiyatlarının tabana çekilmesi yerli ilaç fiyatlarında baskı yaratırken ithal ilaçlar bundan etkilenmeyecek. Düzenleme ile eşdeğer ilaç yerine ithal ilaç tercihi gündeme geliyor. Vatandaşları olumsuz etkileyecek durum ilaç firmalarının aynı eşdeğer gruptaki ilaçların kamu fiyatlarını taban fiyata çekmemeleri durumunda ise SGK’nın elde edeceği tasarruf bedelinde ortaya çıkacak. SGK tasarruf bedelini vatandaşa yansıtarak aradaki farkı kapatmayı planlıyor. Vatandaş kullandığı ilacın pahalısını almak istiyorsa farkı kendi cebinden karşılayacak. İlaçların çoğunun yaygın kullanılan ilaçlar olması reçetelerin daha pahalı olmasına yol açacak. Mide, antibiyotik, kalp, tansiyon, hepatit B, astım ve diyabet gibi hastalıkların ilaç faturalarında artışlar yaşanacak. “Taban fiyat” konusuyla ilgili olarak İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör basına verdiği demeçte SGK’nın fiyat farkının bir miktarını daha önce karşıladığını, şimdi ise aynı ilaç türünde tek bir taban fiyat belirlediğini söyledi. İlaç firmalarının fiyat düşürüp taban fiyatı kabul ettiğinde eczacıların zarar edeceğini söyleyen Güngör, ilaç firması fiyat düşürmediği durumda ise vatandaşın ilacı almakta güçlük çekeceğini belirtti.

Tıbbi malzeme açmazı

 1 Ekim’de yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği hastanelerdeki ameliyatları da olumsuz etkiledi. Kalp, kanser, ortopedi, damar ve beyin ameliyatları gibi alanlarda kullanılan bazı tıbbi malzemeler için

SGK’nın ödediği ücretler yarı yarıya düşürülünce hastaneler tarafından malzemelerin tedarikinde güçlükler yaşandı. Mevcut düzenlemeye göre kamu hastanelerindeki ameliyat masraflarını kamu hastaneleri SGK’ya fatura ediyor. SGK’nın malzemeler için ödediği fiyatlar ile piyasa fiyatları arasındaki fark sorunun temel kaynağını teşkil ediyor. Gelen tepkiler üzerine 14 Ekim’de revize edilen SUT ile SGK bazı kalemlerde fiyat artışına gitti. Tıbbi malzeme listelerinde “kalp damar cerrahisi” listesinde yer alan 36, “girişimsel radyoloji” listesinde yer alan 39 ve “kardiyoloji” listesinde yer alan 27 adet tıbbi malzeme ile “ortopedi ve travmatoloji” branşına ait “tümör rezeksiyon” alan grubunda yer alan 184 adet tıbbi malzemeye SGK’nın verdiği fiyat yeniden düzenlendi. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, SUT değişikliği ile SUT-Ek 3 Listesinde yer alan tıbbi malzemelerin SUT kodu, eski ve yeni fiyatları incelendiğinde fiyat değişikliğinin tüm tıbbi malzemeleri kapsamadığı, en çok fiyat düşüşünün ortopedi ve travmatoloji branşında artroskopi ve eklem cerrahisi alan grubuna ait tıbbi malzeme listesinde meydana geldiğini belirtti: “Kamuoyunda yansıtıldığı gibi kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, omurga cerrahisi ve beyin cerrahisi branşına ait tıbbi malzeme fiyatlarında çok az kalemde fiyat azalması, çoğu kalemde ise fiyat artışı meydana geldi.”

Son SUT’ta yapılan değişiklik ile kaldırılan ilgili hüküm:

“Kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, arteriyel hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diabet, parkinson, kronik ve nükseden üveitler, tiroide bağlı oftalmopati ve sempatik oftalmi, kuru göz sendromu. Belirtilen hastalıklarda sağlık raporuna dayanılarak düzenlenmiş reçeteye istinaden yeniden reçete düzenlenmeksizin eczaneden ilaç temin edilebilir. Bu şekilde ilaç temini, düzenlenmiş reçete tarihi itibariyle 6 aylık süreyi kapsar. Süre bitiminde tekrar reçete düzenlenir. 6 ay boyunca, düzenlenmiş reçetede yazılı miktarlar esas alınarak, yeniden reçete düzenlenmeksizin bu miktarlarda ilaç temin edilebilir. Ancak SUT’ta belirtilen özel hükümlere göre bir seferde üç aylık tedavi dozunun aşılmaması gözetilir. Raporun geçerlilik süresinin bitmesi durumunda yeniden rapor ve reçete düzenlenmesi şartı aranır